Amerika’da yazını dolu dolu geçirmek istiyorsan, doğru work and travel işi ve şehri seçmek her şeyden önce gelir. Özellikle ilk kez programa katılacak öğrenciler için, hangi eyalete gideceğin, ne tür işte çalışacağın ve nasıl bir yaşam tarzı istediğin, tüm deneyimin kalitesini belirler. Bu rehberde, work and travel planını yaparken hem iş hem de şehir seçimini adım adım ele alacağız.
Buradaki amaç; sana katalogdan rastgele bir pozisyon seçtirmek değil, kendi beklentilerine uygun işi ve şehri mantıklı bir şekilde analiz ederek bulmanı sağlamak. Böylece hem para kazanabileceğin hem de sosyal açıdan tatmin olacağın, gerçekçi bir work and travel deneyimi planlayabileceksin.
Work and travel ile nereye gideceğine nasıl karar verirsin?
İlk karar noktası, ABD’nin hangi bölgesine gideceğin. İklim, iş yoğunluğu, turizm sezonu ve yaşam maliyeti şehirden şehre ciddi biçimde değişiyor. Bu nedenle önce kendine şu soruları sorman önemli:
- Daha çok para biriktirmek mi, yoksa daha çok gezmek mi istiyorum?
- Sakin bir kasaba mı, yoksa kalabalık ve hareketli bir turizm şehri mi bana uygun?
- Sıcak hava mı severim, yoksa daha ılıman bir iklim mi arıyorum?
Örneğin Doğu Yakası’ndaki sahil şehirleri, turizm sezonu boyunca yoğun iş imkânı sunarken, kira ve yaşam giderleri de görece yüksek olabilir. Güney Carolina’da yer alan sahil destinasyonları buna iyi bir örnektir; özellikle Myrtle Beach rehberi gibi detaylı içerikleri inceleyerek bölge hakkında daha somut fikir edinebilirsin.
Work and travel programlarında iş türleri ve pozisyonlar
Şehir seçimi kadar, hangi pozisyonda çalışacağın da work and travel sürecini doğrudan etkiler. Programlarda en sık karşılaşılan iş türleri şunlardır:
- Restaurant ve fast food işleri: Kasiyer, mutfak görevlisi, bulaşıkçı, garson yardımcısı.
- Otel ve konaklama işleri: Housekeeping, resepsiyon yardımcısı, havuz görevlisi.
- Eğlence parkları: Ride operator, oyun alanı görevlisi, yiyecek-içecek standı çalışanı.
- Perakende ve mağaza işleri: Satış danışmanı, stok düzenleme, kasiyerlik.
Her pozisyonun artıları ve eksileri var. Örneğin, restoran ve fast food işlerinde tempo yüksek ama genellikle fazla mesai bulmak daha kolay. Housekeeping fiziksel olarak yorucu olabilir fakat iletişim yükü az olduğu için konuşma pratiği konusunda çekingen olan öğrenciler için daha rahat bir seçenek olabilir.
Work and travel firmaları iş ve şehir seçiminde ne kadar etkili?
Birçok öğrenci, iş ve şehir seçimini tamamen danışman firmanın yönlendirmesine bırakıyor. Oysa sağlıklı bir work and travel planında, firma sadece rehberlik etmeli; son kararı senin vermen gerekiyor. İyi bir firma, sana farklı eyalet ve iş seçeneklerinin artılarını ve eksilerini net biçimde anlatır, gizli maliyetleri saklamaz ve gerçekçi beklentiler oluşturur.
Özellikle ücretler ve ek masraflar söz konusu olduğunda, bazı şirketler sözleşme aşamasında yeterince şeffaf davranmayabiliyor. Bu nedenle kayıt olmadan önce, başvuru ücretleri ve olası gizli kalemler hakkında detaylı bilgi edinmen, doğru firma seçimi kadar önemli.
Work and travel ile şehir ve iş eşleştirmesi yaparken kriterler
Katalogda onlarca iş ve şehir görmek kafa karıştırıcı olabilir. Bu noktada, kendi önceliklerini netleştirerek bir filtre listesi oluşturmak işini kolaylaştırır. Aşağıdaki kriterler, work and travel için en sık kullanılan seçim başlıklarıdır:
1. Maaş, saatlik ücret ve fazla mesai imkânı
Saatlik ücret tek başına yeterli bir gösterge değil. Haftalık çalışma saati, fazla mesai politikası ve ikinci iş bulma ihtimaliyle birlikte değerlendirilmelidir.
- Saatlik ücretin eyaletin asgari ücretine yakın veya üzerinde olması.
- Haftalık ortalama çalışma saatinin 32 saatin altına düşmemesi.
- Yoğun sezon dönemlerinde fazla mesai imkânının gerçekçi olup olmaması.
Kimi şehirlerde saatlik ücret yüksek görünse de, sezon kısa veya işveren fazla mesaiye sıcak bakmıyor olabilir. Bu yüzden sadece rakama değil, toplam potansiyele odaklan.
2. Konaklama imkânları ve maliyeti
Konaklama, work and travel bütçende en büyük kalemlerden biridir. İşverenin sağladığı konaklama mı var, yoksa kendin mi bulacaksın? Haftalık kira ne kadar, depozito isteniyor mu, ulaşım için ekstra masraf çıkıyor mu; bunları netleştirmeden sözleşme imzalama.
İdeal senaryo, iş yerine yürüyerek gidebildiğin veya ücretsiz servis ile ulaşabildiğin, paylaşımlı ama güvenli bir konaklamadır. Ev kuralları (sessizlik saati, misafir, depozito iadesi şartları) gibi detayları da mutlaka sor.
3. Şehrin sosyal hayatı ve ulaşım imkânları
Sadece çalışmak değil, gezmek ve sosyalleşmek de istiyorsun. Bu yüzden seçeceğin şehrin:
- Toplu taşıma ağı
- Plaj, park, AVM, etkinlik alanları
- Diğer eyaletlere veya büyük şehirlere yakınlığı
gibi faktörleri önemli. Örneğin turistik sahil kasabaları, yoğun sezon boyunca hem iş hem sosyalleşme açısından avantajlıdır. Bu tür yerler için hazırlanmış şehir ve iş seçimi rehberlerini incelemek, karar vermeni kolaylaştırır.
Work and travel için İngilizce seviyesine göre iş seçimi
İngilizce seviyen, work and travel kapsamında alabileceğin pozisyonları doğrudan etkiler. İyi konuşma pratiğin varsa, müşteriyle sık iletişim kurulan kasiyerlik veya host/hostess işleri sana daha çok dil kazandırır. Orta seviyedeysen, housekeeping veya mutfak gibi daha az iletişim gerektiren ama ek iş bulma şansı yüksek olan pozisyonlar mantıklı olabilir.
Mülakat sırasında İngilizceni olduğundan yüksek göstermeye çalışmak, sezon başladığında seni zor durumda bırakabilir. İşveren, misafirlerle sürekli diyalog kurmanı beklerken sen iletişimde zorlanırsan, hem iş yükün artar hem de stresin. Bu yüzden pozisyonu seçerken dürüst ol ve kendine uygun bir denge yakala.
Work and travel bütçen ile şehir seçimini dengelemek
Her şehrin yaşam maliyeti farklı. Saatlik ücreti yüksek bir iş, yüksek kira ve pahalı market fiyatları nedeniyle beklediğin birikimi sağlamayabilir. Tersine, saatlik ücreti ortalama olan ama konaklaması ucuz bir şehirde daha fazla para biriktirebilirsin.
Planlama yaparken şu soruları kendine sor:
- Haftalık kira ve diğer giderler çıktıktan sonra, ortalama ne kadar kenara koyabilirim?
- Şehrin cazibesi uğruna, tüm birikimimi harcamaya hazır mıyım?
- Birinci hedefim para biriktirmek mi, deneyim kazanmak mı?
Eğer önceliğin bütçe ise, daha az bilinen ama iş imkânı iyi olan kasabaları değerlendirmek akıllıca olabilir. Önceliğin deneyimse, daha turistik ve hareketli şehirler seni daha çok tatmin edecektir.
Work and travel sürecinde ikinci iş bulma gerçekleri
Birçok öğrenci, work and travel sezonunda ikinci iş bularak kazancını artırmayı planlar. Bu mümkün, ancak garanti değildir. Şehirdeki iş yoğunluğu, vize kuralları, ulaşım ve yorgunluk gibi faktörler ikinci iş planını etkiler.
İkinci iş planlarken:
- Birinci işinin vardiya saatlerini ve esnekliğini öğren.
- Şehirde ikinci iş bulmuş öğrencilerin deneyimlerini araştır.
- Ulaşım süresini hesapla; iki iş arasında yollarda vakit kaybetme.
Unutma, yasal gereklilikler ve sponsor kurallarına uymak zorundasın. Her bulduğun işi kabul etmek yerine, vize ve program kurallarıyla uyumlu olduğundan emin ol.
Work and travel deneyimini kişiselleştirmek için ipuçları
Sonuçta bu program, herkes için tek tip yaşanan bir süreç değil; senin hedeflerine göre şekillenebilecek esnek bir deneyim. Work and travel planını yaparken şu adımları izlemek, daha bilinçli seçimler yapmana yardım eder:
- Kendine net bir hedef koy: Birikim, dil gelişimi, seyahat veya hepsinin dengesi.
- En az üç farklı şehir ve iş kombinasyonu belirleyip artı-eksi listesi çıkar.
- Önceki yıllarda aynı işverende çalışan öğrencilerle mutlaka konuş.
- Firma ile sözleşme imzalamadan önce tüm ücret ve koşulları yazılı olarak iste.
Doğru şehir ve iş seçimi yaptığında, work and travel sadece bir yazlık iş programı olmaktan çıkıp, kariyerine ve kişisel gelişimine katkı sağlayan unutulmaz bir deneyime dönüşür. Kendi önceliklerini netleştir, araştırmaya zaman ayır ve karar sürecini başkalarına bırakma; o yaz senin yazın olacak.


















